-----MUTFAK-----

SÜPER MUTFAKIĞIMIZI SADECE YEMEK YAPMAK İÇİN KULLANICAZ!..

Yağmur, Tuğçe'yle beraber mutfağa gelmişti. Tuğçe'ye dönerek;

"İnşallah mutfağı batırmayız. İsmail bizi kıtır kıtır doğrar." dedi ve beraber güldüler.

Sonra etrafına baktı ve düşündü.

"Bence pastanın yanı sıra, küçük küçük pastalarda yapmalıyız. Ne dersin?" dedi.

Yağmur;

"Evet süper olur. Hatta küçük kek kağıtlarına minnacık muffinler koyabiliriz." dedi.

Sonra çekmecelere bakarak kek kağıtlarını buldu.

"İşte buradalar. Bunların içine yapabiliriz. Çok güzel olacak. Haydi işe koyulalım. Kabartma tozu neredeydi acaba?" dedi.

Yağmur;

"Evet. Şimdi kremalarımız lazım. Yani krema yapmak için malzemelerimiz." dedi.

Buzdolabını açtı ve yumurtaları çıkarttı. Dolaptan unu ve şekeri aldı. Hepsini bir kavanoz da birleştirdi.

"Tuğçe, kabartma tozu ve vanilyayı da getirir misin? Onları da ekleyelim." dedi.

Yağmur;

"Pişince üstlerine dökeriz onu da." dedi.

Malzemeleri birbirine kattı ver karıştırdı.

"Şimdi iş bunları küçücük kağıtlara dökmek. Bir kaşıkla sen, bir kaşıkla ben yapalım. Olur mu?" dedi.

Yağmur;

"Besmele çekerek başlayalım da birşey olmasın." dedi.

Gülmeye başladı. Tuğçe'nin de İsmail'i düşündüğünü sanıyordu.

"Acaba İsmail bize ne diyecek. Çok merak ediyorum."

Yağmur;

"Evet doğru. Nerede kaldı acaba. Merak ettim." dedi.

Yağmur;

"Tamam arıyorum." dedi.

Telefonunu çıkardı ve İsmail'i aramaya başladı. Telefonu kapalıydı.

Tuğçe'ye dönerek;

"Kapalı! Ya neden merak ediyoruz ki, kendi mi koruyamayacak? Küçücük çocuk değil ki..." dedi.

Yağmur;

"İnşallah kalmaz. Neyse devam edeilim biz işimize. Yoksa bizim kekler geç kalıcak." dedi.

Ve işlerine devam ettiler.

İsmail ;

"Para vermeden bu mutfaktan çıkamazsınız dedi!.."

Yağmur gülerek;

"İsmail lütfen... Burda pasta şaheseri yamaya çalışıyoruz. İlhamımızı bozma." dedi.

Sonra;

"Hem nerede kaldın sen. İki saat bekledik. Doğum gününe geç kalacaktın..."

İsmail ;

"Nese bu seferlik doğum günü şerefine parasız çıkabilirsiniz" dedi..

Daha sonra gülerek...

"Telefon faturası yatırmaya gittim. dedi

Yağmur gülerek;

"Demek o yüzden kapattın. Bir telefon için bu kadar geç kalınır mı? Neyse hadi şu yemekleri yapmaya yardım et bari. Bir işe yara, değil mi?" dedi.

İsmail ;

"Ben ve yemek yapmak ,Sadece meyve salatası yapabilirim." dedi.

Ve gülemey başladı

Yağmur;

"Ya İso bi işin ucundan tutsan olmaz mı? Elif için çok güzel olması lazım. Hadi ama..." dedi.

İsmail;

"Peki tamam...Ben masayı ahzırlıyım" dedi.